Evet, 1923 Bir Darbedir!
Gündemin çok hızlı değiştiği bugünlerde biri de, “1923’ün bir darbe olduğunu söylemiş” aslında onun kurduğu cümle içerisinde ciddiye aldığım ve beni tek ilgilendiren sadece “1923” rakamıdır.
Çünkü 1923 gerçekten bir darbedir!
Hem de kanlı ve ibretlik bir darbedir.
1923, Türklüğü önce maddi olarak çökertmek sonra askeri olarak zayıflatmak, devleti parçalamak ve tamamen yok ederek ortadan kaldırmak için imzalanmış olan Sevr Anlaşmasına vurulan amansız bir darbedir.
1923, Türk devletinin zayıf düştüğü doğu cephesinde Rus’tan aldığı destekle bölgede terör estiren cana ve mala kasteden, topladığı kadınları, genç kızları Van gölü ortasındaki Akdamar adasına götürerek burada tecavüz eden Ermeni çetelere vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Fransızların desteği ile Adana’ya girerek sağı solu yağmalayan Ermeni İntikam Alayına vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Rum Pontus Devleti kurabilmek hayaliyle Karadeniz Bölgesindeki halka türlü iğrençlikler yapan Rum çetecilere vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Van ile Hakkâri arasında isyan çıkararak, yüzlerce cinayet işleyen Hristiyan Nasturi mezhebine vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Çanakkale ve İstanbul boğazlarını işgal ederek nefesimizi kesmek isteyen İngilizlere vurulmuş ağır bir darbedir.
1923, Çanakkale, Konya, Samsun, Bilecik, Merzifon ve Kars’ı işgal eden İngilizlere vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Trakya’nın bir kısmı ile Maraş, Antep, Urfa, Adana, Mersin ve Afyon’u işgal eden Fransızlara vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’i işgal eden İtalyanlara vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, ABD, İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin korumasıyla Ege Bölgesini işgal eden gafil Yunan’a vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, yüzlerce askerimizi şehit ederek Musul’u kaybetmemize sebep olan isyancı katil şeyh Sait’e vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, altı yiğit Türk subayını kalleşçe şehit eden Şemdinli isyancısı Seyit Abdullah’a vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, genç Türkiye Cumhuriyetini içten yıkmak için emperyalist ülkelerin emri ve parasıyla Raman, Eruh, Pervari, Hakkâri, Sason, Mutki, Ağrı, Tendürek, Savur, Cizre, Midyat, Bicar, Batuş, Erciş, Muradiye, Patnos, Diyadin, Muş, Bitlis, Dersim, Pülümür ve daha onlarca yerde isyan çıkaran katillere vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Menemen’de Yedek Subay Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçiler Hasan ve Şevki beylerin katillerine vurulmuş kanlı bir darbedir.
1923, Hatay’ı Türkiye’den kopartmak isteyen Fransızlara vurulmuş diplomatik bir darbedir.
1923, limanlarımızı, demiryollarımızı, madenlerimizi yağmalayan uluslararası tefecilere vurulmuş ekonomik bir darbedir.
1923, Anadolu’da yüzlerce tekke ve dergah kurarak iç karışıklık çıkarmak isteyen gerçekte gayrimüslim olan sahte şeyhlere ve din tacirlerine vurulmuş manevi bir darbedir.
1923, açılan binlerce yeni okul ile okuyan, araştıran, sorgulayan, bilgili, bilinçli bir nesil yetiştirmek suretiyle cehalete vurulmuş ibretlik bir darbedir.
1923, milletimize Türklüğünü unutturmak için yüzyıllarca sinsi bir şekilde entrikalar çeviren emperyalizme vurulmuş milli bir darbedir.
Türk milleti olarak biz 1923 tarihiyle nasıl gurur duyuyorsak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının darbeleri altında ezilenlerin de rahatsızlık duyması gayet normaldir.
Ancak rahatsız olanlar şunu iyi bilmelidir ki; 1923 Türkiye Cumhuriyetini kuran ruhtur ve dünya var oldukça bu ruh bedenden bedene, kuşaktan kuşağa geçerek yaşamaya devam edecektir.
Ne mutlu Türklüğü ile gurur duyana!