2025 yılı, Türkiye'nin özellikle tarım sektöründe zorlukların üst üste yaşandığı bir dönem olarak tarihe geçerken, Şanlıurfa kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Dolu ve don felaketlerinin izleri henüz silinmeden, bölge şimdi de ciddi bir kuraklık krizi ile mücadele ediyor.

TEMA Vakfı Şanlıurfa Temsilcisi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, yağışların mevsim normallerinin çok altında kaldığını vurgulayarak önemli uyarılarda bulundu. “Kuraklık artık geçici değil, kalıcı bir iklim gerçeği” diyen Öztürkmen, Şanlıurfa’da yağışların geçen yıllara göre %55,7 oranında azaldığını belirtti.

GAP Bölgesi Yağış Alarmı Veriyor

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 su yılı verilerine göre, GAP Bölgesi’ndeki yağış azalması ürkütücü boyutlara ulaştı:

Şanlıurfa: %55,7

Mardin: %58,5

Gaziantep: %59,5

Diyarbakır: %40,2

Şırnak: %51

Baraj ve Yeraltı Suyu Seviyeleri Kritik Sınırda

Prof. Dr. Öztürkmen, yalnızca yağış verilerinin değil, baraj ve yeraltı su kaynaklarının da ciddi tehdit altında olduğunu belirtti.

Atatürk, Keban ve Karakaya barajlarının su seviyeleri kritik seviyelere düşerken, artezyen kuyularının verimi azalmış durumda. Sulama birlikleri ise artan enerji maliyetleri ve su yetersizliği nedeniyle büyük zorluk yaşıyor.

Tarım ve Hayvancılık Tehlikede

Kuraklığın etkileri tarım ve hayvancılıkta açıkça hissedilmeye başlandı:

Kuru tarım alanlarında %40’a varan verim kaybı yaşanabilir.

Pamuk, mısır, mercimek gibi stratejik ürünlerin üretimi tehdit altında.

Meraların kuruması, hayvancılığı ve yem teminini zorlaştırıyor.

Et ve süt üretiminde azalma, fiyat artışını tetikleyebilir.

Sosyal ve Ekonomik Baskı Derinleşiyor

Kuraklık sadece tarımsal değil, sosyoekonomik bir kriz oluşturuyor.
Borç yükü artan çiftçiler, üretimden koparken kırsaldan kente göç hızlanıyor. Bu da bölgesel istikrarsızlığı artırıyor.

Çözüm Önerisi: Kuraklığa Dayanıklı Tarım

Prof. Dr. Öztürkmen, çözümün toprağı ve suyu koruyacak önlemlerden geçtiğini belirtti. Önerileri şöyle sıraladı:

Kuraklığa dayanıklı tarım teknikleri geliştirilmeli,

Su verimliliği yüksek projeler desteklenmeli,

İklim dostu tarım politikaları hayata geçirilmeli,

Çiftçilere ek destek ve eğitim programları sunulmalı,

Kırsal kalkınma projeleri güçlendirilmeli.

“Kuraklık artık sadece bir doğa olayı değil, hayatın her alanını etkileyen kalıcı bir gerçek. Toprağını kaybeden, geleceğini de kaybeder. Suya sahip çıkmak, hayata sahip çıkmaktır.”