|
KUŞAK NEDİR,KUŞAK ÇATIŞMASI (normal mi,zararlı mı?)HAKKINDA
Geleceğe dair endişelerimiz var. Savaşların olduğu, çocukların öldürüldüğü ciddi oranda açlığın yaşandığı bir dünyada nasıl yaşamamız gerektiğini bilemiyoruz. Yüreğimizde ve kafamızda bin bir endişe ile rutin hayatımıza devam ediyoruz. Bu dünyaya asla çocuk getirmem diyenlerin sayısı az değil. Peki, bu doğru mu?Bu düşüncelerin temelinde kuşaklar arası iletişimsizlik ve/veya çatışmanın yarattığı sorunların çok önemli olduğunu düşünmekteyim.
Birbirlerinden farklı özelliklere sahip olan kuşakların birlikte yaşıyor olmaları;yaratacağı kültürel zenginliklerine rağmen öncelikle iletişim sorunlarından kaynaklanan pek çok geçimsizlik ve çatışmayı da beraberinde getirmektedir,getirecektir..
Bu nedenle Kuşak nedir ,kuşak çatışmasının temelleri,yarar ve zararları VE BAŞA ÇIKMA YOLLARI üzerine biraz fikir jimnastiği yapmak ve bu konu ile ilgili klasik bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını ve özelliklerini taşıyan, dolayısıyla birbirine benzer sorumluluklarla yükümlü olmuş kişiler topluluğuna kuşak(nesil,generatıon) denilmektedir. Geçmişten günümüze bir sonraki nesil daha gelişmiş, daha ileri bir konumda olmuştur.Lakin yaşayan her kuşak kendinden bir önceki nesli “çağ dışı,geri kafalı” ve “tutucu” bulurken,
öncekiler ise sonraki kuşağı, sorumsuz ve saygısız olarak nitelendirmiştir.Ebeveynlerin öğretmenlerin ve sosyal bilimcilerin ortak şikayeti ve ifade tarzı;''Ne olacak halimiz''şeklinde olmaktadır.Oysa kuşak(nesil)lar arasındaki tekamülden kaynaklandığı kesin olan bu çatışma konuları; iyi irdelenip iyi yönlendirilirse toplumların gelişimini hızlandırma noktasında olumlu etki yapacağını düşünenlerdenim.
Kuşak çatışmasının tarihçesine bakarsanız bu sorunun Sumer'lilerden beri hemen her toplumda yaşandığını görmekteyiz. SOKRATES(M.Ö 450) bile bu çatışmadan şikayetçi olup ;''Bu günün gençleri lüks ve gösteriş düşkünü, saygısız, başkaldıran, geveze ve obur yaratıklar'' diye fikrini ifade ediyor.
X-Y-Z kuşaklarını sıklıkla duyduk, biz de bu kuşaklardan birine mensubuz.Lakin öyle bir kuşak(nesil) geliyor ki;onların adı ve özellikleri ne olacak? Bizim aşina olduğumuz siyaset, ekonomi, aile ve insani ilişkiyi,aşk kavramlarını nasıl yaşayacaklar? Sorunlara nasıl çözüm bulacaklar? Adeta ışınlanarak gelmiş, üstleri başları ve etrafları sensorlarla donanmış bebeklerin oluşturacağı bu kuşağ(nesl)ı hep birlikte düşünmeliyiz.Bu nesil bizden o kadar farklı olacak ki, belki de yaşadığımız endişeleri onlar hiç yaşamayacak. Farklı düşünecek, farklı yaşayacak, farklı tepkiler verecekler.Onlar Tablet çağı çocukları.Parmaklarının ucuyla sorunları halletmeye alışkınlar. Belki de Robot kardeşler ile oynamak için bekliyorlar.
ALFA KUŞAĞI GELİYOR
X, Y, Z kuşağını artık hepimiz ezberledik. Şimdi ise bir sonraki nesli düşünmek ve konuşmak zorundayız. Sıradaki nesle ''Alfa nesli'' isminin verilmesi düşünülüyor.
En büyüğü henüz beş yaşında olan Alfa'lar tamamen tabletlerin, mobil, elektronik cihazların ve çeşitli tür ve boyutta ekranların hayatlarının tamamını kapladığı bir dünyada yaşayacaklar.işaret parmağını kalem sanan ,çağa doğan ilk nesil Alfa kuşağı.Yepyeni, eşi-benzeri daha önce görülmemiş bir insan türünün ilk alametleri olduğu söyleniyor.
Alfa kuşağının önceki kuşaklara hiç benzemeyen özellikleri olacak.Böyle olunca da bu kuşakla önceki kuşakların yaşayacağı çatışmanın şekli ve boyutları da çok farklı olacak.Onları bu faktörlere göre değerlendirmeliyiz. Anlamaya çalışmalıyız, asla eleştirmemeli, yargılamamalıyız.
Bu Alfaları anne-babalar nasıl bir ortamda büyütecek? Dünyaya,siyasete bakış açıları nasıl olacak? Hangi mesleklere yönelecekler?Yabancı dil eğitimi için planlar yaparken o zaten bunu kendi mi halledecek? Okuması gereken kitapları, izlemesi gereken filmleri nasıl seçecekler? yoksa böyle bir şeye ihtiyaç duymayacaklar mı?
ALFA ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLER
- Aynı anda birden fazla işle meşgul olacaklar
-Farklı alanlarda,şu anda hiç bilmediğimiz, hatta aklımıza dahi gelemeyecek kadar bilinmedik, tuhaf,yararlı (belki de zararlı) kişisel uzmanlık alanları geliştirecekler.
- Görselleri, videoları, animasyonları, holografik iletişimi, eğlenceyi yazıya, konuşmaya tercih eden, düzlemsel okuyamayan, tek bir olaya odaklanamıyan kimselerdir onlar.
-Hafızalarında fazla şeyi tutmayan, az konuşan, gerekmedikçe fiziksel buluşmalardan hoşlanmayan, İhtiyacım olursa Google'a, dijital ya da robot asistanıma sorarım diyen,günü yaşayan, daha becerikli, daha akıllı; lakin her türlü siyasi, ailevi, askeri, mesleki, statü vbg. otoriteyi reddeden kimseler olacaklar.
-Ciddi anlamda doğa mahrumiyeti çeken, düzensiz beslenen, doğal gıdalardan çok; kolay, hızlı yiyip, içebileceği pratik şeyleri tercih eden, hatta kendi yiyeceğini icat eden,
-Yabancı dil işini anında çeviri yapan giyilebilir hatta beyne monte edilebilir tercüme yapan cihazlarla çözen, milliyet, din, ulus, etnik köken vb. aidiyet unsurlarını önemsemeyen, bilmeyen dünya vatandaşı olacaklar.
-Öğrenmesi gerekenleri genetik modifikasyonlarla hazır bilgi, beceri yüklemeleri ile kazanan, belki de okula gitme ihtiyacı duymayan, robot veya sanal öğretmeninden, danışmanından destek alan
-Ölümü hastalık ,bir arıza gibi düşünen; ölmeyeceğine inanan (çünkü genetik ve nano teknolojilerle tüm canlıların arızalarını giderilebileceğini,hastalıkları iyileştirebileceğini zanneden) bir nesil.
Biz sıcak gündemlerle uğraşırken, dünyanın ilerlediği alan bu yönde.Eğer biz de geleceğe yön veren bir ülke(Dünya devleti) olmak istiyorsak;tüm bireysel ve toplumsal kaynaklarımızı bilime, teknolojiye, ekolojiye, insanlığa, insanca yaşamaya adamalıyız.
Deli gibi öğrenme ve çalışkanlık seferberliği ilan etmeli, kolları sıvamalı, beyinleri açmalıyız!
''Unutmayalım gelecek güzel gelecek."
|
Günün Haberleri