|
Urfaspor Aile’sinde huzursuzluk, mutsuzluk bitmek bilmiyor. Üç sezon önce Urfaspor ile nikah kıyan zengin aday Fethi Şimşek ve ekibi gelinen süreçte para ile saadetin olmadığını alınan sonuçlar ve yaşanan problemlere ispatladı. Fethi Şimşek başkanlığı süresince hiçbir fedakarlıktan kaçmadı bu ligin en iyi hocalarını hatta ligin üstünde hocaları ve futbolcuları takıma transfer etti. Cihat Arslan,Osman Özköylü gibi kalitesini ispatlamış, bu ligde şampiyonluk yaşamış hocaları takımın başına getirerek, başarı ve şampiyonluk için her türlü çabayı göstermiş, parayı sorun etmemiştir.
Urfaspor tarihinde rekor sayılacak rakamla yaklaşık yüze yakın futbolcu transfer ederek, bir ilke imza atılmasına rağmen, genel olarak bakıldığında bunlardan hiç bir verim alınamadı. Neden? Çünkü gelen futbolcular yönetimin acemiliğini veya iyi niyeti kullanıp, aldıkları paranın hakkını vermedi.
Urfaspor yönetiminde hatalar zinciri ta başından halkalanmaya başladı, yönetim içinde futboldan anlayan yöneticilerin olmayışı, temelin atılmasında harcı bozdu. Zaman ilerledikçe hata halkaları koca zincire dönüştü.
Geçen sezon sportif direktör olarak takımın başına Zafer Tüzün getirilmek istendi, TV programcıları ve spor yazarlarının büyük tepkisinin ardından bu isimden o günlerde vazgeçildi. Ama ne olduysa bu sezon başında Zafer Tüzün yeniden gündeme gelerek Urfaspor’a sportif direktör olarak göreve getirildi. Yine tepkiler geldi fakat Fethi Şimşek tüm eleştirilere kulağını tıkayarak hangi sebeple bilinmez, bu zatı muhteremi takımın başına getirdi. Zafer Tüzün Portekiz’den İzmir’den öyle futbolcular getirdi ki evlere şenlik. Bu ligin kalitesinde olmayan yerli futbolcuları ve kendi liginde kadroya giremeyen, hatta başarısı bile olmayan yabancı futbolcuları, ne kadar ödendiğini bilmediğimiz rakamlarla Urfasporun başına bela etti.
Edinho dışında hiçbir yabancı futbolcu takıma katkı sağlamadı. Bu ligde yabancı futbolcular fark yaratmazsa takım başarılı olamaz. Alınan yabancılar zaten fiyasko çıktı, bohçalarını alıp birer birer gittiler. Ardından daha ligin başında Zafer Tüzün de gitti. Adam yapacağını yaptı, alacağını aldı, şimdi de keyfine bakıyor ve eminim uzaktan kıs kıs gülüyordur.
Bugüne gelirsek; yönetim bu süreçte doğru bir iş yaptı ve kendi evladı Hüseyin Dağ’ı Engin Korukır’ın yerine göreve getirdi. Hem de çok ekonomik bir maaşla ama 2 mağlubiyetin ardından, kendi kurmadığı takımın futbolcularına yenik düştü. Şimdi yeni hoca arayışı içindeler. Bu süreçte takımın başına gelecek hoca şartları ile gelecek ve yeni transferler isteyecek. Devre arası yapılan transferlerin takıma ne kattığını, bu üç sezon içinde herkes en iyi şekilde yaşadı ve gördü. Yine göreceğiz, umarım bu defa yanılırız.
Yine bugün itibarı ile eski Galatasaraylı milli futbolcu Tugay Kerimoğlu ile yönetim 1.5 yıllık sözleşme imzaladı. Tugay hocanın teknik direktörlük kariyeri yok, Roberto Mancini döneminde yardımcı antrenör, 2009-2010 – Manchester City A2, 2010-2011 – Galatasaray (A2, Yrd. Antrenörü), 2013- ,2013 – Blackburn Rovers (Maç Analisti) ve 2013 – – Türkiye U20 Milli Takımı Genel Koordinatörülüğü. Yani süper ligde ve PTT 1.ligde teknik patron olarak hiç çalışmadı. Ama şöyle de bir deyim vardır, “Ummadık taş yarar baş” inşallah öyle olur.Tugay hoca şartları ile gelecek ve yeni transferler isteyecek.
Bu arada Urfa’daki spor kamuoyunda yönetim istifa sesleri her yerde yükselmekte. Yanlışları, başka yanlışlarla kapatmaya devam edildiği sürece, hiç zaman doğru yol bulunamaz. Bu süreçte yönetim istifa etse, 30 milyon civarında olduğu iddia edilen borç nasıl kapatılacak? Gelecek olan yeni yönetim, sil baştan revizyona gidecek. Yeni hoca, yeni futbolcular ve milyonluk harcamalarla. Tekrar kaos süreci yaşanacak. Mevcut yönetimin hangi süreçte görevi devraldığını unutmayalım. Yine böyle devre arasıydı, milyonlar harcandı ama başarı elde edilemedi. Aynı süreci yaşamak demek, Urfasporun amatör lige kadar gidişi demektir. Benim naçizane düşüncem, bu sezon sonuna kadar mevcut yönetim görevinin başında kalmalı, çok paralar harcamadan takımı ligde tutup, sezon sonunda şapkayı önüne koyarak, yaşanan ve gelinen süreçteki gerçeklerle yüzleşerek, bu yazıda olduğu gibi süreci titiz bir şekilde analiz edip, doğru kararı vermeliler.
Şayet mevcut yönetim göreve devam edecek olursa, Urfa’da olmazsa olmaz futbol akademisi tesislerini hayata geçirmek adına cesur adımlar atması lazım. 700 bin genç nüfusu olan kentimizde, gençlerin madde bağımlığından kurtulması adına, Urfasporun kendi futbolcusunu yetiştirmesi, hem ekonomik, hem de sosyolojik değerler kazandıracaktır. Bu tesis, tek başına Urfaspor yönetiminin değil, sayın Bakan Faruk Çelik ve Büyükşehir belediye başkanımız sayın Nihat Çiftçi ile birlikte atılacak adımlarla Urfa’ya kazandırılabilecektir. Bucaspor ve Altınordu kulübünün bu alanda yaptığı çalışmalar örnek alınmalı, Urfaspor ve Bucaspor eski yöneticisi, Bucaspor futbol akademisi tesis sorumlusu hemşerimiz İbrahim Ülgen, bu konuda göreve hazır olduğunu her platformda dile getirmektedir. Onun da engin bilgilerinden faydalanarak, tesisin kurulması için gerekli çalışmalar bir an evvel yapılmalıdır. İnanın ki biz Urfa’da bu tesisi kurmadığımız sürece, üç yıl sonra da aynı şeyleri konuşmaya devam edeceğiz.
Bu süreçte yönetim değişikliği Urfaspor Ailesine yarar mı verir? Yoksa zarar mı? Yorum sizlerin. Ama hangi süreçte olursa olsun “karar kendilerinindir.” Yönetimin görevi bırakması durumunda, borçların ödenmesi konusunda ellerini vicdanlarına koyup sorumluluk almalıdırlar. Son sözüm…
“MİHİR ÖDEMEDEN AYRILIK OLMAZ”
|
Günün Haberleri