Anasayfa     Günün Haberleri     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024

   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ORTAK DENETİM   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   URFA'DA ERKEN BAYRAMLAŞMA   Z KUŞAĞI..!!!   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   MÜNİR ULUDAĞ VEDA ETTİ   CANPOLAT KIRSALA DEVAM DEDİ   CAMPOLAT Kırsalı İhmal Etmiyor   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   Vali AYHAN'a Teşekküre Gitttiler   URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI  



Site İçi Arama

Röportaj

AKTÜRK-DEMİR RÖPORTAJI

 Tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkartacağız.RÖPORTAJ: MÜSLÜM AKTÜRK

Anket

URFASPOR KÜME DÜŞER Mİ?
EVET
HAYIR
FİKRİM YOK

Günün Manşetleri

Günün Fotoğrafı

Önemli Linkler

Hava Durumu

BİZ ‘BABA’YI BÖYLE BİLİRİZ!..

 

İki yıl önce bugün veda etti dünyaya.
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak başladığı hayat serüvenin sonu, dünyaya merhaba dediği günki kadar sessiz olmadı.

İki yıl önce bugün; şarkılarında dile getirdiği gibi "hüzünlü", "acı", "ızdırap” denilebilecek olaylarla dolu bir hayatın ardından kendisine "Baba" diye seslenen çok sayıda sevenini gözyaşları arasında uzatıldı musalla taşına.

İki yıl önce bugün; meslek hayatının büyük bölümünde "varoş" müziği yaptığı iddiasıyla eleştirilen "Baba", hemen her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazanmış güçlü bir yorumcu, bir "fenomen" olarak veda etti hayata.

İki yıl önce bugün son yolculuğuna çıkan "Baba"nın gerçek adı Müslüm Akbaş’tı. Müslüm Gürses, adıyla ünlenen usta yorumcu, 7 Mayıs 1953'te Urfa'nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde, tarım işçileri Mehmet ve Emine Akbaş çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi.
İlkokuldan sonra eğitime devam edemeyen Gürses, terzilik öğrenmesini isteyen babasının itirazına rağmen ve henüz 15 yaşındayken Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılarak, birinci oldu. Kendi deyimiyle "İşler iyi gitmediği için" çay bahçesinde türkü söylemeyi bırakan Gürses, terzi ve ayakkabı tamir atölyesinde çalışmayı sürdürdü. Bir arkadaşının referansıyla Adana'daki bir gazinoda yeniden türkü söylemeye başlayan sanatçı, mikrofonu bu kez bir daha bırakmadı.

Şöhret basamaklarını tırmanmak için hazırlanan Müslüm Gürses, o günlerde annesi Emine Akbaş ile kardeşi Ahmet Akbaş'ı toprağa verdi. Öldürülen annesinin katili babası Mehmet Akbaş'tı. Müslüm Gürses, cezaevine giren babasıyla bir daha hiç görüşmedi. Sanatçı, hayatının bu noktasıyla ilgili röportaj vermemeyi tercih etti. Cezaevinden çıkan babası Şanlıurfa'da yeni bir hayat kurdu. Müslüm Gürses, 2010 yılında 75 yaşında vefat eden babasının cenazesinde taziyeleri kabul etti.
TRT-Adana-Çukurova Radyosu'nda her hafta cumartesi günü canlı olarak türküler söylemeye başlayan Gürses, 1968 yılından itibaren piyasaya ilk 45'liklerini çıkarmaya başladı. İlk plağı 1968 tarihli "Emmioğlu-Ovada Taşa Basma" plağı oldu. İstanbul'a giden Gürses'in, burada kaydettiği "Sevda yüklü kervanlar" adlı şarkısı geniş kitlelere ulaştı. Akbaş olan soyadı "Gürses" olarak değişirken, sanatçı, ikinci çıkışını, 1971 yılında "Ben insan değil miyim?" ile yaptı.

Gürses'in, 1978 yılında Tarsus'tan Adana'ya dönerken geçirdiği trafik kazasında, kendisinin içinde bulunduğu otomobili kullanan sürücü öldü. Öldüğü zannedilerek morga kaldırılan Müslüm Gürses hastanede yaşama tutundu. Hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendi ve başına beynini koruyacak plaka takıldı. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi. İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü.

İlk kez "İsyankar" 1979 yılında çekilen filmle kamera karşısına geçen Gürses, dönemin şarkılı filmlerine uygun çok sayıda uzun metrajlı filmde rol aldı.
Suça sürüklenen, alkolizmin batağına saplanmış gençlerin acı dolu hayat hikayelerini canlandırdı.

Müslüm Gürses'in, sinema oyuncusu Muhterem Nur ile birlikteliği, kendisi için dönüm noktası oldu. 1982 yılında Adana turnesinde ilk tanışmalarında, "Sahneye ilk kim çıkacak" kavgası eden çiftin yolları, bir daha ayrılmadı. Gürses’in, "Esrarlı gözler" isimli şarkısını Muhterem Nur için beslediği söylendi. Muhterem Nur ise eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırırken, Müslüm Gürses'in en büyük destekçisi oldu.

Müslüm Gürses, şarkılarında, kendisini umutsuz, çaresiz hissedenlerin hislerine tercüman oldu. Bir röportajında Orhan Gencebay ile arasındaki farkı, "Orhan abi bizim pirimizdir. Orhan Gencebay, 'Böyle gelmiş böyle gitmez' diyor bizse 'Böyle gelmiş böyle gider' diyoruz" diyerek ifade etmişti.

Müslüm Gürses ve dinleyicileri, akademisyenler Caner Işık ve Nuran Erol'un, "Arabeskin anlam dünyası ve Müslüm Gürses örneği" isimli tez çalışmasına da konu oldu.
Gürses, 80'li yıllardan itibaren hemen her yıl birden fazla albüm çıkararak sevenlerini mutlu etti. "Benim meselem", "Biz babadan böyle gördük", "Esrarlı gözler", "Usta", "Şu dağlarda kar olsaydım", "Tanrı istemezse" şarkılarının yer aldığı kasetler büyük beğeni topladı. Konserlerine, zaman zaman kendilerini jiletle kesen marjinal grupların da görüntüleri yansıdı. Bursa'daki bir konserinde bıçaklanan Gürses, kendisini bıçaklayan hayranını affetti.

Geçmişte arabesk şarkıların dışında, "Ötme bülbül", "Şu diyarı gurbet elde", "Haydar haydar" gibi türkü ve deyişleri, "Seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?", "Söyleyemem derdimi" gibi şarkıları kendi tarzında yorumlayan Müslüm Gürses, kariyerinin son döneminde, müzikal altyapılarına sadık kalarak seslendirdiği, pop ve rock şarkılarıyla geniş kitlelere ulaştı.

Güçlü yorumuyla, Bülent Ortaçgil'in "Sensiz olmaz", Nilüfer'in "Olmadı Yar", Teoman'ın "Paramparça", Yeni Türkü'nün "Olmasa Mektubun", Tarkan'ın "İkimizin Yerine", Kenan Doğulu'nun "Tutamadım zamanı", Sezen Aksu'nun "Vazgeçtim", "Belalım", Fikret Kızılok'un "Gönül", Hümeyra'nın "Sessiz Gemi", Şebnem Ferah'ın "Sigara" isimli şarkıları seslendirdi.

Müslüm Gürses, kendisine saygı ve sevgiyle yaklaşan yeni dinleyici kitlesiyle, "Rock İstanbul 2004" festivalinin de aralarında bulunduğu açık hava konserleriyle biraraya geldi.
Yazar Murathan Mungan'la "Aşk Tesadüfleri Sever" isimli albüme imza atan Müslüm Gürses, bu albümde, Mungan'ın Türkçe sözler yazdığı, David Bowie'den Garbage grubuna, Leonard Cohen'den Björk'e birçok yabancı müzisyenin bestesini başarıyla seslendirdi. Kendisine yönelik "Şarkıları insanları umutsuzluğa sevk ediyor" eleştirilerine, "Ne demişiz biz, bugün batarsa güneş yarın yeniden doğar", "İnsanın hayatında neşenin yeri olduğu kadar hüznünde yeri olacaktır" diyerek bu görüşe karşı çıktı.

Fazıl Say'ın arabesk kültürü hedef alan sözleri karşısında uzatılan mikrofona, Müslüm Gürses, "Sanatçı sevgili, saygılı olur. Asil azmaz, bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, onun da aslı ayrandır" dedi. Sanatçı Fazıl Say ise Müslüm Gürses'in hastalığı duyulduğunda, "En sert tartışmalarda en ağır sözleri karşılıklı söylemiş olsak bile, bu hayatta bambaşka müzik kulaklarımız, bambaşka gelecek hayallerimiz olsa bile, sonuçta bütün kavgalar da insanidir, bir insanın yaşama dönmesini istemek de insanidir, sonuçta insanız, ölümden değil, yaşamaktan yanayız, hayata dön Müslüm Baba" şeklinde mesaj yayımlayarak üzüntüsünü dile getirmişti.
İki yıl önce bugün; hakka yürüyen Müslüm Babayı bird aha rahmetle anıyoruz.
Mekanı cennet olsun.

Ekleme Tarihi: 01 Mart 2015 14:05

Yazarın Diğer Yazıları İçin

Yorum Ekle

Yazdır

Flash Haber

URFA BİR KONAK DAHA KAZANDI

 Taşı toprağı altın değil tarih olan kadim şehir Şanlıurfa'da, uzun yıllardır atıl durumda olan ve kente çirkin bir görüntü veren Hacı Kamil Konağı restore edilerek turizme kazandırıldı.

Köşe Yazarları

Ali ÇİZMECİOĞLU

 

İmam Hüseyin SAVAŞ

 

Op.Dr.Yusuf Vehbi OCAK

 

Mustafa ARISÜT

 

Osman Ataman BİNER

 

Hüseyin GÜZEL

 

Ayten DOĞAN

 

Metin ŞENAY

 

Mehmet CANBEYLİ

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

DENEME

 

Anasayfa     Günün Haberleri     Sitene Ekle     Urfapress Tv     Yazarlar     Foto Galeri     Künye     İletişim  

  19 Nisan 2024