06 Kasım 2017 10:40

BU ŞEHRİN HÜZÜNLÜ TÜRKÜSÜ..

Aslında hepimizin bir öyküsü, hüzünlü bir türküsü vardır. Ancak, yaşamın dayatması sonucu kimisi bunu kendinden bile gizler, kimisi de avazı çıktığınca bağıra çağıra anlatır durur.

Ülkeler ve kentlerde insan yaşamının bir yansıması olduğundan onlarında yukarıda söylediğimiz gibi bir öyküsü, hüzünlü bir türküsü de doğal olarak vardır.

Dolayısı ile bu şehir de yani Urfa’da yaşayan herkesin, şehrin dokusu ile özdeşleşmiş bu yönlü öyküsü ve türküsü, makamları, renkleri farklı olsa da mutlaka vardır.

Belki de bundandır ki, şehirin ve kendisinin istediği hayalini kurduğu noktada olmadığını gören, ilkeli duruşu olan dürüst insanların dilinden düşmeyen çıkışları haykırışları şehrin duvarlarında yankılanır, sanal olan sosyal medyada kendini bulur, sadece hoş bir seda olarak arşivlerde yerini alır…

Ve ne gariptir ki, geçmişte sözüne itibar edilmeyen, yalancı, yalaka insanlar söz konusu olduğunda, bu şehirde en fazla üç bilemediniz dört isim ancak sıralanır herkes tarafından bilinir, uzak durulurdu.

Şimdiler de ise sözüne itibar edilen, saygı duyulan insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Nesli tükenmek üzere olan bu insanların azınlığı arasında, toplum mühendisleri gibi profesyonelce oluşturulan algı operasyonu ve kirli çalışmalarla bu şehirde, son dönemde türeyen hayatında bir tek kitap dahi okumamış kanat önderi bazı zatlarla, işe gitmeden maaş alan uyanıklarla, Kent Konseyi’ne başkan adayı arıyoruz.

Başka söze gerek var mı?

Hayatı Doğruları ve Urfa’yı yürekten seven herkese saygılarla.