23 Eylül 2016 08:18

GAZETECİLERİN SUÇU YOK MU?

GAZETECİLERİN SUÇU YOK MU?





Son birkaç yazım da kurumlar başta olmak üzere bulundukları makamlarda oturdukları koltukları dolduramayan O makama daha fazla değer katmak yerine o bulundukları makamlardan nemalananları, iş yapmayanları eleştirmekteyim.

Dün bir taziyeye gittim.

Taziye çıkışında sima olarak tanıdığım birisi yanıma yaklaştı ve ‘Halil bey. Karumları eleştiriyorsun. Kişileri, makamlarda bulunanları zaman zaman eleştiriyorsun. Peki öz eleştiride bulunup neden kendinizi, yani Urfa’da gazeteciyim diyen fakat bu işle alakası olmayanların duruşlarını eleştirmiyorsun?’ dedi.

Yerden göğe kadar haklıydı bu zat.

Hani, ‘çuvaldızı kendine, iğneyi karşındakine batır!’ derler ya. Bizimkisi de öyle olmalıydı.

Sahi, Urfa’da Gazeteciler ne yapar?

Nerede çalışır gözükürler fakat nereden maaşlarını alırlar?

Kimlere yağdanlık yaparlar?

Gazeteci halkın sesi, gözü ve kulağı olması gerekirken buz dağının görünmeyen yüzünden aslında kimlere hangi amaçla hizmet verirler?

Evet, Urfa’mızda ne yazık ki gazetecilik ayaklar altında.

Beyefendi elinde bir fotoğraf makinası ile gazeteciyim diye geçiniyor, fakat bir bakıyorsun düğünlerde resim çekip, damata ya da kirvesine iki gün sonra resimleri pazarlıyor!

Buna benzer çok rezalet ve asla mesleği kabul görmeyecek adımları atanlar var ne yazık ki içimizde.

Bu bir gerçek.

Çuvaldızı kendimize batırmak adına bu gerçeği dillendirmeliyim.

Bir arkadaşımız Valilik, Belediye, Emniyet ya da her hangi bir kurum veya bir STK, yahut bir yer ile ilgili bir olumsuzluğu mu yazmış, kaleme almış.

Hemen bizim sözde Gazeteci olan fakat aslında yalaka gazetecilikten öte gitmeyen birçok isim o haberi yapanı karalarken, başlarlar haberin asıl muhatabı olan kişi, kurum ya da birileri yağlamaya, allamaya, pullamaya.

Evet, Urfa’nın bugün bu denli sorunlu il olmasında öz eleitiride bulunak gerekirse bizim büyük suçumuz var.

Ama sorun yine de işini mesleki onuru ile yapan ile işini namussuzluk ile yapanların yine birçokları tarafından ayırt edilmemesi.

Ortada bir suç! Bir yanlışlık var ise bizlerin arasındaki art niyetli kişiler ile bu art niyetli kişilere bazılarının kendi işlerine geldiği için taviz vermesinden kaynaklanmaktadır.

Eğer, bugün Urfa’da gerçekten çok güçlü bir medya olmuş olsaydı, Tarım Bakanı ve aynı zamanda Urfa milletvekili olan Faruk Çelik, basın açıklamalarını ayak üstü, otel köşeleri ya da Bekirin çamlığında değil, Urfa Gazetecilerinin bir bütün oldukları tek cemiyetin çatısı altında yapardı. Ama gelin görü ki Urfa’da birbirinden kızıp ayrı ayrı cemiyet kuran 5 ayrı cemiyet var.

Zararın neresinden dönülse kardır derler. Dilerim tüm cemiyetler bir araya gelir ve tek çatı altında güçlerini bir araya getirip güç olurlar. Tabi ki aralarındaki çürük elmaları da temizlemek şartı ile.

Bu arada ‘Bekirin çamlığı’ demişken, bu konuda Pazartesi günü bu ilin başta Valisi olmak üzere birçoklarının dikkatini doğru olarak çekebilmek, bazı yanlışlıklardan geri adım atabilmeleri adına bir yazıyı inşallah kaleme almış olacağım.

Evet, bugün bu ilin sorunlarında bulundukları makamların hakkını vermeyenler gibi maalesef aramızdaki bazı çürükler yüzünden bizlerinde kabahati var. Ve ben bundan dolayı tüm URFA halkımdan özür diliyorum.