25 Mayıs 2016 11:04

ŞEHİR ÇOCUĞU

ŞEHİR ÇOCUĞU



Son bir haftadır UMRE ziyaretimi yapmak üzere kutsal topraklardayım. Nasiplik böyle bir şeymiş…

Hiç hesapta yok iken birden bire kendimi şükürler olsun Kutsal yolculukta buldum ve bir haftadır da kutsal topraklardayım.

Cenabı Allah herkese buraya gelmeyi, burada olayı nasip etsin.

Gelelim asıl konumuza. Yani “Şehir çocuğu” meselesine.

Urfalılar!

Şanlıurfalılar!

Yok, efendim beyaz Urfalılar!

Şehir çocuğu, şehriye çocuğu.

Velhasıl Kelam nedir bunlar diye merak edip düşünmeye başladım. Bunlar niçin hep konuşuluyor? Bu sıfatlar kimlere veriliyor?

Bu zatı muhterem şehir çocukları geçmişte ne yapmışlar ki bugün hep şehir çocuğu kalmadı diye ağıtlar yakılıyor.

Gelin size 30 - 40 yıl öncesindeki şehir çocuklarını yönettiği Urfa’ya göz atalım. STK’lardan başlayalım. Ticaret ve Sanayi odası başkanı şehir çocuğu. Ticaret Borsası başkanı şehir çocuğu. Şoförler odası başkanı şehir çocuğu. Esnaf ve Kefalet odası başkanı şehir çocuğu. Kızılay başkanı şehir çocuğu. Belediye Başkanı şehir çocuğu. Baro Başkanı şehir çocuğu. Kasaplar Odası başkanı şehir çocuğu. Senatörler şehir çocuğu. Milletvekilleri şehir çocuğu. Şanlıurfaspor Başkanları şehir çocuğu. Velhasıl kelam bu memleketi şehir çocukları yönetmiş. Basın mensupları da şehir çocuğu. O zaman ne ekmişlerse bu şehir çocukları şimdide onu biçiyorlar.

Bu şehir çocuklarının yönettiği Urfa’da bir de köylü çocukları varmış. Bu arada ben bu yazıyı Suudi Arabistan, Yemen, Mısır üçgeninin ortasında bulunan Kızıldeniz’den yazıyorum. Eyvah Kızıldeniz’de güneş battı. Hava kararmaya başladı. Elektrik olmadığı için Kızıldeniz’de güneşin doğuşunu bekleyip şehir çocuklarının köylü çocuklarına yaptıklarını anlatmak için güneşin doğuşunu bekleyeceğim.