08 Ağustos 2015 14:54

BÖLGE EKONOMİSİ DİBE VURDU

Haziran ayında yapılan milletvekili seçimleri öncesinde kilitlenmiş olan iç piyasa, seçim sonucunda ortaya çıkan tablo nedeniyle ikinci bir darbe almış oldu. Üzerine bir de terör ve kaos ortamı da eklenince, bölge ekonomisi iyice dibe vurdu.



Suruç'ta 32 gencin yaşamını yitirdiği canlı bomba vahşetinden sonra bölgede başlayan terör eylemleri ve operasyonlar, Suriye'deki savaş ve göç nedeniyle sarsılmış olan bölge ekonomisine yeni bir darbe vurmuş oldu. Bu darbeden ilk olarak turizm sektörü etkilendi. Çok sayıda rezervasyon iptal edildi, insanlar bölgeye gelmekten çekinir oldu.



Oysa, çözüm süreci boyunca bölgeye gelen yerli ve yabancı turist sayısı, önceki yıllara oranla katlanarak artmıştı. Diğer yandan bölgede yatırım yapmak cazip hale gelmiş, GAP eylem planı 6. Bölge Teşvik paketinde yer alan illere dışarıdan gelen yatırımlar bölge insanını heyecanlandırmıştı. Bölgenin ticaret hacmi artarak, büyürken, işsizlik rekorunun kırıldığı bölge ilerinde, yeni yatırımlar umut ışığı yakmıştı.



Siyasetteki belirsizlik, sınırımızda devam eden savaş ve bunlarla birlikte Doğu ve Güneydoğu'da son bir aydır baş gösteren olaylar,şimdi hem yatırımcıları, hem de bölge insanını kara kara düşündürüyor.



500 bini aşkın Suriyeli mülteciyi barındıran Urfa, yaşanan bu olumsuzluklardan en fazla etkilenen illerin başında yer alıyor.



Kenttin ekonomik canlılığı, komşu illere görenle zaten daha düşük seviyedeydi, Tüm bu olayların ardından çok daha büyük yara aldı. Başta lokomotif sektörlerden olan inşaat sektörü olmak üzere iş hacminde hızlı düşüşler kaydedildi. Otel rezervasyonları ile bölge turlarının iptal edilmesi de buna eklenince, yaz aylarında zaten kesat olan işler, tam anlamıyla durma noktasına geldi. Süreç ile ilgili belirsizlikler, devam eden bazı yatırımların beklemeye alınmasına yol açtı.



Bölge insanının huzur içinde yaşaması ve ekonominin ayakta kalabilmesi için silahların bir an önce susması ve acilen yeni hükümetin kurulması gerekiyor. Bölgede her kesimden yapılan sağduyu çağrılarına kulak verilmesi lazım. Aksi halde, kaosun, dökülen kanların, terörün yol açtığı yaraları sarmak daha da zor olacak.