02 Nisan 2015 09:28

Karardık,Morardık Ve Kızardık!

Kim ne derde desin önceki gün yani 31 Mart 2015 Salı günü yarı aydınlık bir kara gün olarak tarihteki yerini alacaktır.



Evet, Salı günü ülke olarak ilk önce karardık, akabinde morardık ve de akşamın sonunda ne yazık ki kızardık.



Nasıl mı oldu?



Hemen anlatayım.



31 Mart 2015 gününe inanıyorum ki herkes güne umutlu ve mutlu başlamıştı. Saatler 10.36’yı gösterdiğinde aralarında İstanbul, İzmir ve Başkent Ankara, Urfa’da olmak üzere 45 ilde bir anda elektrikler kesildi. Yaşam durmuştu adeta. İlk önceleri herkes geçici bir kesinti olduğunu düşünüyordu. İlerleyen dakikalarda kesintinin aynı anda ülke genelinde olduğunun ortaya çıkması işi garip bir hale taşımıştı. Başbakan Davutoğlu ve enerji Bakanı Taner Yıldız başta olmak üzere hiç kimseden kesintilerle ilgili net bir izahat gelemiyordu. Önceki gün kim ya da kimler hangi amaca hizmet noktasında ne yaptılarsa yaptılar. Sonuç itibari ile halen kesintilerle ilgili olarak bu ülkenin Başbakanı dâhil adını koyamazken, yaşam adeta felç oldu. Netice itibari ile ülke olarak KARANLIĞA mahkûm edildik.



KARARMANIN etkisini üzerimize atmaya çalışırken bu kez BALYOZ davası ile ilgili gelen sürpriz BERAAT kararı bizleri bu kez de MORARTTI! 200’ün üzerinde insan uzun süre yargılanmış, cezalara çarptırılmış ve cezalar onanmıştı. Suççusuz diye haykırışları fayda etmemişti. Sonra ne oldu? Ortaya KUMPAS iddiaları atıldı. ‘Aldatıldık!’ söylemleri yükseldi. AYM kararı uyarınca gerçi içeriden çıkmışlardı ama davaları devam ediyordu. Nihayet önceki Savcı 45 dakika süren bir mütalaanın ardından tüm sanıklar için Beraat istedi. Üç kişilik mahkeme heyeti de tüm sanıklar için BERAAT dedi. Ülke olarak hep birlikte KARAMANIN akabinde MORARMIŞ olduk.



Günün finalinde ise maalesef üzücü haber yine İstanbul Adalet Sarayından geldi. Öğleden sonra avukat cübbeleri ve kimliği ile adliyeye giren iki şahıs soluğu Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın bulunduğu 6’ncı katta aldılar. Savcı’yı rehin alan iki kişi uzun süren uzlaşmaya yönelik görüşmelerin akabinde silahlarına sarıldılar. Polisin operasyonu sonucu iki kişi ölürken, Savcı Kiraz ise başına aldığı 3, vücuduna da aldığı 2 olmak üzere toplam beş kurşun ile şehit oldu. Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz 14 yıllık bir savcıydı. Berkin Elvan ile ilgili dosyayı aydınlatmak istiyordu. Ama olmadı. Dün son yolculuğuna uğurlandı. Mekânı cennet olsun. Allah rahmet eylesin. Bu şehit haberi ile de ne yazık ki tüm ulus olarak KIZARMIŞ olduk.



Kara ve yarı aydınlık 31 Mart 2015 geride kaldı. Dilerim bir daha böylesi kumpasların hâkim olduğu KARANLIK günler yaşamayız. Ve yine dilerim ki bu tür terör saldırıları son bulsun. Şehit Savcı Kiraz’ın ne suçu vardı? Haydi suçu vardı diyelim. Onun canına kıymak kime ne kazandırdı? Bugün her zamankinden daha fazla omuz omuza olma günüdür. Buna ihtiyacımız var.



Yok, 400 milletvekili, yok yüzde 35’ler yok yüzde 12’ler! Yok, tek başına iktidar! Yok koalisyon. İnsanlar umutsuz, insanlar mutsuz olduktan ve de en önemlisi insan yaşamadıktan sonra AKP tek başına iktidar olsa ne olur? CHP ve MHP ile HDP iktidara gelse ne olur?



Osmangaziye ne diyor Şeyh Edebali.



İNSANI YAŞAT Kİ, DEVLET YAŞASIN.



Yeniden buluşmak dileği ile..