Dünyanın sayılı inanç turizmi merkezlerinden biri olan Şanlıurfa’daki Balıklıgöl, kontrolsüz kullanım nedeniyle ciddi şekilde zarar görüyor.

Gelişi güzel yere atılan çöpler, zarar gören elektrik direkleri, yıpranan yeşil alanlar ve balıklara bilinçsizce atılan yiyecekler bölgedeki doğal ve kutsal dengeyi tehdit ediyor.

Yetkililerce zaman zaman güvenlik önlemleri alınsa da, her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği Balıklıgöl platosunda mevcut tedbirler yetersiz kalıyor. Özellikle sokakta yaşayan çocuklar, evsiz bireyler ve madde bağımlıları platoya zarar veren unsurlar arasında öne çıkıyor.

Bazı günler kutsal kabul edilen gölün sularına girerek yüzdükleri, çevreye aldırış etmeden yüksek sesle bağırdıkları görülen bu kişilerin eylemleri hem çevreyi hem de ziyaretçileri olumsuz etkiliyor.

Ziyaretçilerin gözünden kaçmayan bu yıpranma; mermer ve parke taşlarında, banklarda, süs bitkilerinde ve çim alanlarda açıkça görülüyor. Özellikle balıklara simit ve ekmek gibi gıdaların atılması ise canlı sağlığını tehdit ediyor.

Turizm uzmanları, Balıklıgöl platosunun korunması için acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor. Uzmanlar, ailesi yanında olmayan bireylerin göl alanına girişinin sınırlandırılması, girişlerin sembolik bir ücretle (örneğin 10 TL) kontrol altına alınması ve sadece belirli kapılardan geçişe izin verilmesi gibi önerilerde bulunuyor.

Dünyanın birçok yerindeki doğal ve tarihi alanlarda benzer uygulamaların başarıyla sürdürüldüğünü hatırlatan uzmanlar, Balıklıgöl’ün de korunması için vakit kaybedilmeden kapsamlı bir koruma planının devreye sokulması gerektiğini belirtiyor.